10 Mart 2014 Pazartesi

Bir asırdır sizinleyiz..

http://trakya-peyniri.com

Gürel Peynircilik bir asırdan fazladır üretimini devam ettiren ülkemizin yegane süt ürünleri markasıdır. Gürel ailesinin pek çok ferdi, bu güne kadar Trakya bölgesinin pek çok yerinde mandıralar kurup işletmiştir. Şu an devam etmekte olan Altan ve Vasıf Gürel kardeşler AG 410 ve VG 410 Markaları altında 40 yıldır klasik peynir imalatı yapmaktadırlar. Babalarından devraldıkları peynircilik mesleğinde üç kardeş olarak çıktıkları bu yolculukta, abileri Ertan Gürel 2007 yılında vefat etmiştir.

Gürel Peynirciliğin, ülkemizde uzun bir süredir var olmasının sebebi; kalite prensiplerinden ödün vermeden, peynir üretimini maddi kaygılara bakmaksızın devam ettirmeye çalışmasıdır. 


İstikrarlı Köklü Bir Marka


Gürel Ailesi genel açıdan bakıldığında ülkemizde ki peynir üretiminde pek çok ilke imza atmışlardır. Ülkemizdeki güncel peynir üreticileri bu method ve şekillerden de yararlanmaktadırlar. Günümüzün bazı modern üreticilerine de ilham kaynağı olmuştur.


Markamız 410 Nedir?


Cumhuriyetin kuruluşundan kısa bir süre sonra devlet, Trakya bölgesini geliştirme ve yapılandırma kapsamı içerisinde Trakya mufettişi olarak General KAZIM DİRİK'i gorevlendirmiştir. O'da Trakya bölgesindeki isletme ve üreticilerin her bir tanesine bir 'KOD NUMARASI' vermiştir. 410 numarasının anlamı buradan gelmektedir.

http://kecipeynirii.blogspot.com.tr

Sütlerimiz Çiftlik sütü değil fakat küçük çiftliklerden de süt alımı yapıyoruz.


Süt, Trakya bölgesinin aromalarının tüm farklı tatlarını yansıtması için, geniş
bir skaladan seçilerek toplanır. Bu da hayvan cinsi çeşitliliği demektir. 
Mandıraya gelen taze sütler hiç bekletilmeden temizlenir, ardından el emeği peynir üretimi, geleneksel yöntemlere bağlı kalınarak gerçekleştirilir. Günlük üretim, tamamen doğal bir süreci yansıtır.

http://trakyapeyniri.blogspot.com.tr

 İçeriğine konan süt oranı peynirin kalitesini belirler. 


Tüm peynirlerimizde sezonluk küçükbaş hayvan sütü oranı % 85 den fazladır. Tam yağlı peynirlerimizin 250 gramı, selefi diğer markaların peynirlerinin 1 kilogramı ile eş değerde besleyicilik oranına sahiptir.



Bizim peynirimiz sararır çünkü içinde katkı maddesi yok.

Doğal ürünler saklandıkları soğutucu buz hane ya da buz dolabı gibi yerlerden çıkarıldıklarında hemen tüketilmeleri gerekir.Soğuk ortamdan sıcak ortama alındığında peynir sararmaya başlar. Bunun sebebi de peynirin ömrünü uzatıcı vb katkı maddesi içermediği anlamını taşır. Eğer bir kaç gün kadar uzun bir süre ya da aşırı sıcak ortamlarda fazla bulundurulmadığında peynir, soğuk ortamına geri konduğunda yeniden eski görünümünü ve tadını kazanır. Bu bozulmalar katkısız olarak üretilen tüm süt ürünlerinde gerçekleşir.

 

Gıda Güvenliğinde Önce Sağlık


Tesislerimizde UHT teknolojisi kullanılmaz, homojenizatör yoktur. Sağlığınız
mikro-biyel testlerle koruma altındadır. Peynirlerimiz olgunlaşma sürelerini
tamamlamış ve mikroplardan arınmış olarak sofralarımızdaki yerini alır.
Peynirlerimiz deki yağ ve tuz oranları Türk Gıda Kodeksi çerçevesindedir.

Peynirlerimizde


Süt tozu, protein tozu, peynir kültürü gibi yapay takviyeler eklenmez.
Peynirlerimiz katkı maddesi içermez. İçeriğinde raf ömrünü uzatıcı, renk açıcı,
beyazlatıcı maddeler yoktur. Bitkisel yağ, margarin ilavesi bulunmaz.

Neden Küçükbaş Hayvan Sütü?


Bundan 20 yıl öncesine kadar, küçükbaş hayvan sütleri ile yapılan peynir çeşitleri ülkemizde daha makbulken, şimdilerde inek sütünün sürekli artarak rant yapması ile küçükbaş hayvan sütleri kullanılarak üretilen peynirler, bazı çevrelerce ‘marjinal’ olarak tanımlanmaktadır. Bu yargının bazı sebepleri; besleyiciler için inek bakımının daha kolay, çeşitliliğinin yaygın ve sütünün verimliliğinin fazla olmasıdır. Ancak temel sebepleri markalarca, inek sütünün toplanıp işlenmesinin küçükbaş hayvanlara göre, daha kolay olması ve en önemlisi de, inek sütünün alış fiyatının diğer hayvan sütlerine oranla ucuz olmasıdır.

‘Keçi ve koyun peyniri kokar’ sözünün bizlere empoze edilmesinin perde arkasında da bu sebepler yatmaktadır. Pek çok çeşit ot ve bitkiyle serbest olarak beslenen hayvanların sütlerinde, doğal bir aroma elbette vardır. Koyun, keçi, manda gibi hayvanların sütlerinin kalitesi, inek sütünün kalitesinin kat kat üzerindedir ve insan sağlığı açısından da inek sütü ile üretilen peynir çeşitlerine oranla, handikapları da yoktur.

http://kasar-peyniri.blogspot.com.tr


Amaçlarımız, Hedeflerimiz, Müşteri Kitlemiz...


Eskiden ülkemizde küçükbaş hayvan sütleri ile üretilen klasik tarzda ki peynirler daha el üzerinde tutuluyordu. O günlerde herkes ‘en iyi peyniri üretme’ peşindeydi. Fakat o günlerden bu günlere kadar pek çok şey değişti. Bu günse üretilen ürünlerde, besin değerleri düşük olsa bile reklam faktörü vb. şeylerle bu durumlar kotarılabiliyor.

Gürel Peynircilik olarak amacımız bir asırdır, el emeği olarak ürettiğimiz klasik tarzdaki peynirleri, lezzetini ve kalitesini koruyarak, halkımıza sağlıklı peynirler sunmaya devam etmektir.

Bunun için de, halk pazarlarından, lüks otel ve alakart restaurantlara kadar farklı kesimlere peynirlerimizin ulaşmakta olması bizler için sevindiricidir. Ürün çeşidimiz az olduğundan, ‘tam yağlı klasik inek peyniri’ üretimi yapmak ilerisi için hedeflerimizde mevcuttur.